Özgür Özel’den seçim gecesi mesajı
Kocaeli Kongre Merkezi’nde, iki başkan adayının yarıştığı CHP Kocaeli İl kongresine CHP Grup Başkanı ve genel başkan adayı Özgür Özel, CHP Genel Başkan aday adayı İlhan Cihaner, genel başkan aday adayı Örsan Öymen, CHP Genel Başkan aday adayı Ünal Karahasan ve genel merkez temsilcileri katıldı.
“13 YILDA 12 SEÇİM KAYBETTİ”
CHP Genel Başkan aday adaylarının söz aldığı kongrede, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Öymen, “Önce bir teşhis koymamız gerekiyor. Ne yazık ki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında mevcut yönetim, 13 yılda 12 seçim kaybetti. Ne yazık ki birkaç kentin kazanılmasına sevinir hale geldik. Örnek alınması gerekiyorsa 1989 yılında Erdal İnönü’nün girdiği seçim. SHP o zaman birinci parti olmuştur. Halka güven vermek tutarlı olmak gereklidir. Partimiz yüzde 22-26 bandı arasına sıkıştı. Bizi bu safsataya alıştırmaya çalışıyor. Bu bakış açısını kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİ DÖNMÜŞSÜN, DİYORSUN Kİ HER ŞEYİN SORUMLUSU KILIÇDAROĞLU”
Failleri iyi tespit etmek için son seçimi değerlendirmek gerektiğini ifade eden İlhan Cihaner ise şöyle konuştu:
-Çünkü bir de fırsatçı siyasetçiler çıkmaya başladı. Yani sanki bir günah keçisi bulup o süreçlerdeki belirleyicilikleri yokmuş gibi ağzını açıyorlar sosyal demokrasi, ağzını açıyorlar sol, ağzını açıyorlar parti içi demokrasi.
-İyi de kardeşim yıllardır örgütü sen yönetmişsin. Yıllardır genel başkan yardımcılığı yapmışsın. Yıllardır belediye başkanlarını sen belirlemişsin. Şimdi dönmüşsün. Diyorsun ki her şeyin sorumlusu Kılıçdaroğlu.
-Kuşkusuz birinci derece sorumlu odur. Ama tekrar ediyorum sen de birinci derecede sorumlusun öbürü de birinci derecede sorumlu.
“BEN BU YARIŞA VEKALET YARIŞI DİYORUM”
-Ben bu yarışa bir vekalet yarışı diyorum. Vekalet savaşı diyorum. Yani kendilerine değişimcilerle genel merkezciler diyenlerin yaklaşımlarını, tutumlarını bir vekalet savaşı olarak görüyorum.
-O vekaletin arkasındakilerin her platformda öne çıkıp kendilerinin sizlere hesap vermesini istiyorum. Sizlerden de bunu talep etmenizi istiyorum.
-Bakın şu anda belediyeler öteden beri Cumhuriyet Halk Partisi’nde belediye örgütü ilişkisi sıkıntılıydı hep müdahale etmeye çalışırlardı ama bu ilişki geldiğimiz noktada artık vesayet ilişkisini de aştı. Bir ara vesayet ilişkisi diyordum ben.
-Neredeyse işveren, çalışan ilişkisine döndü. Belediye başkanı mı seçiyoruz. Parti komiseri mi seçiyoruz yoksa küçük küçük genel başkanlar mı seçiyoruz belli değil.
“BABA EVİNİN TAPUSU BİR KİŞİYE AİTTİR, O DA ATATÜRK’TÜR”
CHP Genel Başkan Adayı Özel de konuşmasında, CHP ‘den baba evi diye bahsederek, şunları söyledi:
-Burası baba evidir, baba evi. Ve o baba evinde tartışma olur. O baba evinde konuşma olur. O baba evinin yönetimine talip olunur. Ama bir şey olmaz. O baba evinde zarar verecek kavgalar hırçınlıklar, baba evini yakıp yıkmalar olmaz.
-Neden olmaz çünkü tapusuna tapusundaki isme saygıdan olmaz. Baba evinin tapusu ne Kemal Bey’e kayıtlıdır, ne Özgür Özel’e. Ne rahmetli Ecevit’in üzerindeydi, ne rahmetli İnönü’nün. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
“Biz BİR SONUCU TEKRAR ETTİK, 52’YE 48’DİR”
Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimlerine de vurgu yapan Özel, “Verdiğim emeğin, alın terinin yetmediği süreçte, inandığım seçime, kaybettiğimiz seçime tüm kusurlarım için örgütümden şahsım adına özür diliyorum. 28 Mayıs’tan itibaren farklı düşündüğümüzü örgütümüzle paylaştık. Biz bir sonucu tekrar ettik. 52’ye 48’dir. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı sonucu vardır. Referandum 52-48’dir. Yerel seçimin de oranı 52-48’dir. Bunu yine değiştiremedik. O zaman artık bir şeyin yanlış yapıldığını görmemiz gerekiyor. Atanmışların değil seçilmişlerin söz sahibi olması, il ilçe başkanlarının siyasetin odağı olması gerekir. Partide figürlerin azalmasına, bir kişi üzerinden siyaset yapma, rakiplerimize benzeyerek siyaset üretmenin sonuç vermediğini gördük” şeklinde konuştu.
“HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANAN BİR GRUP VAR”
Kutuplaşmaya karşı olduklarına dikkat çeken Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
-Karşıda kimlik siyaseti var. Dikine kesiyor. Diyor ki Alevi Sünni, Türk Kürt. Karşı kutbu şeytanlaştıran bir dikine siyasete karşıyız. Enine kesen siyasete ihtiyaç var. Dünyada sosyal demokrat hareketler nasıl büyümüşler.
-Bunlara bakmamız lazım. Ben genel başkanla görüştüm. Hiçbir şey olmamış gibi davranan bir grup var. Orada ayrıldım. Tek başıma değildim. İki parça var.
-Bir tarafta genel merkezciler, öbür tarafta yine genel merkezciler. Partinin genç grubundan fikri genç dinamik insanlardan faydalanarak yeni yola çıkıyoruz.
“BEN BU TAKIMI ŞAMPİYON YAPARIM”
-Bana ‘Sen de oradaydın’ Ben kaybedecek takımda santrafor olacağıma şampiyon olacak takımda her yerde oynarım. Top toplamaya razıyım. Derseniz ki Özgür takımın başına geç derseniz ben bu takımı şampiyon yaparım ona da varım.
-Kimseyi incitmeden, genel başkan dahil bu sürece girdik. Ecevit de rahmetli İnönü’nün kabinelerinde yer aldı. Kendim için demiyorum. Bu partiye bir genel başkan gelecekse kargoyla gelmeyecek.
-Bu partinin evlatlarından birisi olacak. Biz bu partinin bir evladını getirmeliyiz. Kararı kim verecek? Biz 4-5 Kasım’da ayrışarak değil bu partiyi güçlendirerek çıkacağız. 27 yaşında Manisa Eczacı Odası’na geçtim. En iyi yönetilen oda yaptım.
-Grup başkanvekilliği yaptım. Bana parlamentoda bir adım geri attın diyen varsa hiçbir yere talip değilim. Ben örgütümün başını yere eğdirmedim. Bundan sonra seçim geceleri parti ışıkları kapanmasın diye adayım. Ben bu takımı şampiyon yaparım.